Ana Sayfa Köşe Yazarları 16.08.2014 2594 Görüntüleme
Gökhan Taneri Vural

Giresunlu bir ailenin Beykozlu evladıyım. Boğaziçi Üniversitesi Fizik mezunu olup bilgi iletişim sistemleri ve elektrik altyapı sistemleri kurdum. Yaklaşık 600 kişiye iş imkanı sağladım. Bu kişilerin büyük çoğunluğu Beykozludur. Siyasete girdim öncelikle Beykoz'a ve Ülkeme hizmet etmek için gönül verdim.Kırk yaşımdan sonra Anadolu Üniversitesi Yerel Yönetimler Bölümünden sonrasında da Kamu Yönetimi Bölümünden mezun oldum. Evli ve iki çocuk babasıyım. Benim olduğu kadar tüm çocukların daha iyi şartlarda yaşaması için elimden geleni değil yapılması gerekeni yapıyorum. Daha da fazlasını yapacağım...

SADECE YAPTIKLARIMIZDAN DEĞİL, YAPMADIKLARIMIZDAN DA SORUMLUYUZ.

Uyuşturucu ile mücadelede sadece bilgilendirme ile yetinen belediyelere özel çağrımdır. Öyle kolay kurtulamazsınız bahse konu olan çocuklarımız, hani uğruna yıllarca çalışıp karşılıksız her şeyimizden vazgeçebileceğimiz çocuklarımız hatta canımızdan bile. Trafik problemlerimizi çözmeden sadece kaldırım yaparak, barınma ihtiyaçlarını düşünmeden barındığı arazilere ödeyemeyeceği değerleri biçip satmak zorunda bırakarak, özel proje alanı diyerek sadece imar planı yaparak esas problemi görmezden gelemezsiniz. Kanun çıkarıp saat 22.00’den sonra alkol satışını yasaklayarak, Encümen kararı ile tekel büfelerini saat 23.00’ten sonra kapatılmasını sağladıktan sonra parklarda sokaklarda sabaha kadar uyuşturucu satılmasını görmezden gelemezsiniz. Daha da kötüsünü yazacağım; uyuşturucu belasına bulaşmış çocuklarımızı kurtarabilmek için sadece üç yerde Amatem’in (Alkol ve Madde Bağımlıları Tedavi Merkezi) varlığını bilmenize rağmen bu konuda ivedilikle yenilerinin yapılması için bir plan yapmıyorsanız, yaptığınız hiç bir hizmetin bence değeri yok.

Geçenlerde bir tanıdığım birazda çekinerek oğlunun uyuşturucu belasına bulaştığını, evde satmadık eşya bırakmadığını ve Bakırköy de bulunan Amatem’e yatırmak istediğini fakat yer olmadığı için çaresizliğine yardımcı olup olamayacağını sordu. Bende bu konuda yardımcı olabilecek tanıdıklarımı tek tek aradım ve sonumda öğrendim ki; Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesinde bulunan Amatem sosyal güvencesi olan bağımlıların ücret ödemeden tedavi olduğu İstanbul’daki en kapsamlı yer. Sadece 73 yatak var ve en az yatan 45 gün yatıyor. Kayıtlı 2.500’ün üzerinde sırada bekleyen var. Geçtiğimiz altı ay içinde sadece bonzai bağımlısı 6.000 kişinin üzerinde başvuru var. Alkol ve Madde Bağımlıları Tedavi Merkezi olarak Anadolu yakasında Marmara Üniversitesine bağlı bir Amatem var ama Bakırköy dekinden daha az imkanları var. Birkaç tanede Özel Tedavi Merkezleri var fakat ücretleri normal bir ailenin ödeyebileceği cinsten değil.  İstanbul dışında da bir kaç ilimizde rehabilitasyon merkezleri var, bana sorsanız onlarda yeterli değil.

Belediyelerin internet sayfalarına girdiğinizde çoğunlukla kaldırım ve yol yaptıklarından öncelikle bahsederler. Toplumsal sorunlarımızda öncelik diye bir şey vardır, siyaset yapanlar bu sorunları en iyi tespit edecek olanlardır ki genelde de bilirler. Fakat her ne hikmetse müteahhitlerin sorunlarına daha önem verirler. Açık açık yazıyorum bize kaldırım, bordür, park, bahçe v.b. dan önce çocuklarımız lazım. Onların geleceği için yapamayacağı fedakârlık olmayan anne babaların zaten beklentilerinin kat be kat üstünde değer bulan evlerini “bana göre ucuza” onlara göre inanılmaz fiyatlara satmaları doğaldır. Çünkü tedavi ettirilemeyen çocukların uyuşturucu belasından kurtarmanın en etkin yolu yaşadığı çevreden uzaklaşması ile oluyor. Zaten yaşam koşulları zor, işsizlik almış başını gidiyor. Domates bile köydekinin dört beş katı fiyatla satılıyor.  İş bulan da başka ilçelerde iş bulduğu için her sabah akşam en az dört saatini yolda geçiriyor. İş bulamayan ya da kıt kanaat okumaya çalışanlar ise uyuşturucu belasının eşiğinde. İşin kötüsü satıcılar, imalatçılar yakalanmıyor, yakalansa da içiciyim diyerek salıveriliyor. Uyuşturucuya bağlanan çocukları rehabilite edecek merkezlerde yetersiz üstelik bu konuda harekete geçen de yok. O zaman yapacak tek şey kalıyor. DAYATMALI ZORUNLU GÖÇ.

İnşaat işlerine harcadığınız paranın onda birine tüm ilçenin uyuşturucu bağımlısı çocuklarını kurtarabileceğinizi bile bile kaldırıma devam. 50- 100 yataklı bir tedavi merkezi kaça mal olabilir ki, üstelik bu merkezden sadece yatarak değil yatmadan da rehabilite olacakları düşündüğümüzde daha büyük bir hizmet olabilir mi? Sokak köpekleri için bile rehabilitasyon merkezi var.

Bu çocuklar hepimizin, kürdüyle lazıyla, zenginiyle fakiriyle, Beykozlusuyla İstanbullusuyla… Artık her nereli ve her ne yaptıysa onlar bizim geleceğimiz. Sadece belediyelere değil tüm sivil toplum kuruluşlarına ve sosyal hizmet vakfına duyurulur. Sadece yaptıklarımızdan değil yapmadıklarımızdan da sorumluyuz.

19.08 Dünya Beykozlular Gününüz Kutluyorum.

14 Ağustos 2014

Gökhan Taneri VURAL

info@gokhanvural.com

www.gokhanvural.com

Kavacık Mah. Fatih Sultan Mehmet Cad. Tonoğlu Plaza No: 3/4 - +90 532 387 73 79 - BEYKOZ - İSTANBUL

Tema Tasarım | AnatoliaWeb