CHP Beykoz Belediye aday adayı Dr. Nafiz Ünlü, genel katılımlı bir kahvaltı vererek neden aday olduğunu açıkladı.

Rüzgarlıbahçe Mahallesi, Yörem Kebap salonunda yaklaşık 250 kişinin katıldığı toplantıda konuşan Ünü, ne kadar Beykozlu olduğunu ve olmaya devam edeceğini, akademik kariyerini, CHP’de siyasi çalışmalarını ve üstlenmiş olduğu görevleri ve iki elini taşın altına sokarak bu süreçte belediye başkan aday adaylığına karar verişini anlattı.

CHP Beykoz Belediye Başkan aday adayı Dr.Nafiz Ünlü, “Sizleri burada görmekten ve birlikte olmaktan mutluluk duyuyorum. Kısaca kendimi tanıtarak sözlerime başlamak isterim. İlkokulu Kavacık’ta, Ortaokulu Anadoluhisarı ve Liseyi Paşabahçe’de tamamladım. Üniversite eğitimi Yıldız Teknik Üniversitesi elektrik elektronik mühendisliğinde, yüksek lisansımı İngiltere’de, doktoramı ise İstanbul Üniversitesinde bitirdim. İngiltere’de özel bir bankada yöneticilik, Türkiye’de devlet ve vakıf üniversitelerinde öğretim üyeliği, Tübitakta yönetici olarak görev yaptım. Şu an ise edindiğim tüm bilgi ve birikimi Beykoz Lojistik Meslek Yüksekokulunda, bilgi teknolojileri bölüm başkanlığını yürüterek Beykoz’a aktarmaktayım. 2008 – 2010 yılları arasında CHP İstanbul İl BAŞKAN yardımcılığı, CHP İstanbul İl Saymanı ve son yerel seçimlerde ise Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun büyük şehir adaylığında bilim ve proje grubu ekibinde yer aldım.

NEDEN ADAYIM?

Öncelikle şunu söylemeliyim, Avrupa’da belediye başkanları şehirde yaşayan insanlara gönüllü hizmet eder. Kendilerini toplumun üstünde görmezler. Atatürk’ün dediği gibi ‘Millete efendilik yoktur. Hizmet vardır. Bu millete hizmet eden onun efendisi olur’. Bu bizim en önemli ülkümüzdür. Değerli arkadaşlar, Beykoz bugüne kadar altı belediye başkanı gördü. Fakat Beykoz, tarihi ve doğal yapısına yakışır değerini bulamadı ve istenilen düzeyde estetik görünüme ulaşamadı. Bunun sonucunda Beykoz’da: İmar sorunu büyüdü, kör düğüm oldu. Trafik sorunu çözülemedi. Yeşil alanlar kayboldu. Fabrikalar kapandı – İşsizlik arttı. Beykoz Denizini, Ormanını, Derelerini ve Tarihini kaybetti. Beykoz spor kulüpleri sahipsiz ve tesissiz kaldı. Markalarını kaybeti (Paşabahçe Cam, Tekel İçki Fabrikası, Beykoz Deri Kundura gibi).  Beykoz, Parlayan yıldızdı, sönmeye yüz tuttu.

Değerli arkadaşlar, bir Beykozlu olarak sahip olduğumuz 45 mahalle ‘köyleriyle birlikte’ Beykoz’un tüm sorunlarını biliyoruz.

Bu sorunları yurt içinde ve yurt dışında edindiğim tecrübe, bilgi birikimi, kültür ve en önemlisi sizin desteğiniz ile çözeceğime inanıyorum.

Kendi alanlarında uzmanlığını kanıtlamış, profesyonel bir ekiple sorunları çözeceğim.

Bu sorunları çözecek azim ve kararlığı kalben hissediyorum. Sizlerin gönüllü desteği beni ve bana güvenenlere büyük destek olacaktır.

Sonuçta tek hedefimiz Beykoz halkının arzu ettiği refah ve mutluluğu yaratarak yaşanabilir çağdaş bir Beykoz kurmaktır.

Sözlerimi ulu önder Atatürk’ün şu sözleri ile tamamlamak isterim. ‘Zafer, Zafer benimdir diyebilenindir. Başarı ise başaracağım diye başlayarak sonunda başardım diyebilenindir’.

Sizlere kahvaltımıza katıldığınız ve bizlere olan desteğiniz için ayrıca teşekkür ederim” dedi.