Her yıl Beykoz Kaymakamlığı tarafından geleneksel olarak organize edilen programa Beykoz Kaymakamı Ahmet Katırcı, İstanbul Boğaz Komutanı Tuğamiral Ayhan Gedik, Beykoz Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Aydın, Beykoz Belediye Başkan Yardımcısı Fatih Sağlam, Şehit aileleri ve gaziler katıldı.
19 Eylül gününün Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e mareşallik ve gazilik unvanının verildiği gün olduğunu hatırlatarak başlayan Beykoz Belediye Başkan Yardımcısı Fatih Sağlam, “2002 senesinde çıkarılan yasa ile bugün Gaziler Günü olarak kutlanmaya başlandı. Her yıl büyük bir gurur ile, törenlerle kutluyoruz. Milletimiz her yıl bu törenlere katılarak gururlarını gösteriyor. Yurdumuzun topraklarını korumak için üstün bir cesaret örneği göstererek şehir ve gazilerimiz her zaman onur kaynağımız oldular. Türk Milleti bunun en güzel örneğini, Kurtuluş Savaşı’nda göstererek “Ya İstiklal, Ya ölüm” demiştir. Türk tarihi böylesine kahramanlık günleri ile doludur.” dedi.
Sağlam, bütün şehitleri rahmetle andığını söyledi.
Bu vatanı vatan yapan şehitlerin ve gazilerin unutulmasının asla mümkün olmadığı görüşünü dile getiren İstanbul Boğaz Komutanı Tuğamiral Ayhan Gedik, “Yeri geldiğinde görev bize verildiğinde bir an bile tereddüt etmeden bütün cesaretimizle aynı kararlığı göstereceğimizden kimsenin şüphesi olmasın. Atatürk’ün kurduğu bu büyük cumhuriyeti ilelebet muhafaza ve müdafaa etmek için hep beraber var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.
Mithat Cemal Kuntay’ın “Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır” dizelerini hatırlatarak konuşmasına başlayan Beykoz Kaymakamı Ahmet Katırcı, Türkiye toprakları kadar vatan olmayı hak eden bir parça toprak parçasının olmadığını söyledi.
Katırcı, şunları söyledi:
“Eğer biz bugün bu yemekte buluşabiliyorsak, sizin toprağa verdiğiniz Kemal Zeren’lerle, 15 Temmuz Gazileri ile, başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere Kurtuluş Savaşı şehit ve gazileri ile Çanakkale Destanı’yla biz bugün buradayız. Bu memleketin şehidi de çok, gazisi de çoktur. Şehidi de çok olacak, gazisi de çok olacak. Niye? Bu memleketin düşmanı çok, dirilişten bu yanda işte en son ihaneti 15 Temmuz 2016’da yaşadık. Bu kadar kahraman yetiştiren bir milletin içinden, herhalde örneği yoktur ki bu kadar da hain çıkabilsin. O kadar çok kahramanımız var ama o kadar da çok hainimiz var. Biz uyanık olmak zorundayız.”
