Ana Sayfa Köşe Yazarları 20.02.2021 8527 Görüntüleme

HAYAT KİME GÜZEL

Bugün Birleşmiş Milletler tarafından 2007 yılında kabul edilen Dünya Sosyal Adalet gününü kutluyoruz. Dünya ülkelerinin  sosyal adaleti ne kadar hakkaniyetli uyguladığı tartışıla dursun; ülkemizde “ biz” olarak acaba ne durumdayız. Farklı hayatlar, farklı dünyalar, farklı hayaller ne kadar ortak bir paydada buluşabiliyorsa, bu uçlar arası mesafeler ne kadar kısa ise o kadar sosyal adalet ilkesini, terazisini dengeye getirmişiz demektir. Günümüzde her birimizin dünyasında yer eden çarpıcı sosyal örnekler mutlaka vardır. İsterseniz farklı iki gerçek hayat hikayesine bir de buradan bir göz atalım ve önce ilk ailemizin dünyasına misafir olalım.

Üst düzey bir şirketin genel müdürlüğünü yapan baba yeni kariyer planında şirketinin yeni projelerinin tutulmasıyla birlikte hedef büyüterek uzak doğuya açılmayı düşünmektedir. Anne ise eşinin ilgi ve alakasının tamamen işe odaklanması nedeniyle tüm zamanlarını arkadaşları ile bir araya gelerek farklı sosyal etkinliklerde bulunmak suretiyle geçirmekte,  evin iki çocuğu ise kendi dünyalarında farklı meşgaleler ile uğraşmakta; büyük kız babasının aldığı ; özel zevke uygun dizayn edilmiş karavan tipi araçla arkadaşlarını da yanına alarak dünya turu yapmayı hedeflemekte, küçük oğlan ise evini değil, her gün farklı bir arkadaşının evini mesken tutmakta; kendince özgürlüğün tadını çıkarmaktadır. ( Karakterlerin ismi değiştirilmiştir)

Baba: Derya bakarmısın lütfen! Bugün hesaptan 13.000 TL çekmişsin. Sakın bana aylık kart aidatı falan deme, zıplarım üstüne.

Anne: Ya! Ne saçmalıyorsun Vedat.  İki kuruş harcama yaptık diye, onu da burnumuzdan getirme.

Kız : Anne sana çiçek göndermişler. Kim bu zevk sahibi kişi. Baba sen olamazsın. Aaa ! Üzerine bir kart iliştirilmiş. Anne doğum günün mü bugün senin. Tühhh! Kafa bırakmadınız insanda.

Oğlan: Kimin doğum günüymüş dedin?

Kız: Anneannemin.

Baba: Kesin zırvalamayı. Kim bu Derya?

Anne: Bilmem. Senin hatırlaman gereken doğum gününü hatırlayan birisi.

İlk ailemizi sıkıntıları ile baş başa bırakalım ve ikinci aileye geçelim. Farklı bir dünya, farklı bir hayata göz atalım.

Yeni gün insanlara henüz merhaba dememişken ; alacakaranlığın soğuk ve ürkütücü ayazında mutfakta onlarca sandviç hazırlayan, fırından henüz çıkmış poğaçaları da hamur olmaması için soğumaya bıraktıktan sonra teker teker sandukasına koyup, yan odada yatmakta olan babasına seslenmekte olan Begüm, bir  yandan da diğer odada yatmakta olan Bora’ yı uyandırmamaya çalışır. Begüm büyük hayallerle bitirdiği üniversitenin ardından atanmayı bekleyen binlerce mağdur öğretmenimizden birisi olup, eşi ile şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşandıktan sonra babası ve oğlu ile hayatta kalma mücadelesi veren genç bir hayat savaşçısı olup, atanmayı beklemekten umudu kestikten sonra evde hazırladıkları poğaça ve sandviçleri el arabasında devlet dairesi önünde memurlara satmaya ve ailesinin geçimini sağlayan emekçi bir annemiz.

Begüm: Baba kalk sabah oldu nerdeyse. Ben bütün her şeyi hazırladım.

Baba: Ufaklık , bende geleceğim diye tutturdu dün. Onu götürmezsek kıyameti koparır.

Begüm: O uyanana kadar biz gelmiş oluruz bile. Bırak uyusun. Ben gelince konuşurum onunla.

Begüm: Baba kötü bir haberim var. Geçen toptancı dan ucuz diye  aldığımız meyve sularının son kullanma tarihi geçmiş. Ne yapacağız?

Baba: Saçmalama. Nasıl olur! Vay şerefsiz herif. Şimdi götürsek; bunu benden almadınız diye , iade de kabul etmez.

Begüm: Ayran yaptım ben de baba. Onları millete veremeyiz o şekilde.

Gördüğünüz gibi bu da bir aile. Herkesin hayali, sıkıntısı, dünyaları farklı. Zengine sorsan; o da mutsuz; fakire sorsan ; o da mutsuz. Ama gerçek olan bir şey var; Dünya üzerindeki hayatlar ne kadar farklı ise o kadar sosyal adalet ilkesinden uzaklaşmışız demektir. Dünya Bankası raporuna göre dünyada her gün 25 bin insanın hayatını kaybettiğini biliyormusunuz? Afrika’da milyonlarca insanın bırak hayat kalitesini, bir somun ekmeğe muhtaç olduğunu biliyormusunuz?

Evet bugün dünya sosyal adalet günü. Yukarıda anlatılan farklı o kadar hikaye var ki; hem ülkemizde, hem de dünyamızda. O zaman eksik olan bir şey var: Biri tokken, diğerinin aç olduğu. Bu da demek oluyor ki almamız gereken çok daha yol var. Sosyal adalet lafta kalmamalı; keseri hep kendimize yontmamalıyız. Hayat sadece ona, buna, şuna değil; herkese güzel olmalı.

Çok daha güzel dünya sosyal adalet gününü kutladığımız günleri görmek dileğiyle. Herkese iyi hafta sonları diliyorum.

İlginizi çekebilir

YOL HİPNOZU

YOL HİPNOZU

Kavacık Mah. Fatih Sultan Mehmet Cad. Tonoğlu Plaza No: 3/4 - +90 532 387 73 79 - BEYKOZ - İSTANBUL

Tema Tasarım | AnatoliaWeb