ÇOCUK, KENT VE YEREL YÖNETİMLER

Ana Sayfa Köşe Yazarları 20.11.2014 3061 Görüntüleme

Giresunlu bir ailenin Beykozlu evladıyım. Boğaziçi Üniversitesi Fizik mezunu olup bilgi iletişim sistemleri ve elektrik altyapı sistemleri kurdum. Yaklaşık 600 kişiye iş imkanı sağladım. Bu kişilerin büyük çoğunluğu Beykozludur. Siyasete girdim öncelikle Beykoz'a ve Ülkeme hizmet etmek için gönül verdim.Kırk yaşımdan sonra Anadolu Üniversitesi Yerel Yönetimler Bölümünden sonrasında da Kamu Yönetimi Bölümünden mezun oldum. Evli ve iki çocuk babasıyım. Benim olduğu kadar tüm çocukların daha iyi şartlarda yaşaması için elimden geleni değil yapılması gerekeni yapıyorum. Daha da fazlasını yapacağım...

ÇOCUK, KENT VE YEREL YÖNETİMLER

Ülkemizde yaklaşık 77 milyon nüfus olduğu ve bunun sadece 18 yaş üstü olan 52 milyonu seçmen olduğuna göre nüfusumuzun aşağı yukarı yüzde 35’i çocuktur. O zaman yaşadığımız kentlere onların gözünden ve hakları üzerinden bakmak durumundayız. Çocukların kentsel yaşamda önlerine çıkan engelleri düşünmek ve bu engelleri aşmak üzere çalışma yapmak demokratik bir hakkı savunmaktır.

Kırk yaşından sonra Yerel Yönetimler Meslek Yüksek Okulu ve Kamu Yönetim Lisans mezunu olmuş biri olarak Marmara Üniversitesinin Anadolu Hisarı kampüsüne Siyasal Bilgiler Fakültesi Yerel Yönetimler bölümü açılmış olmasını bir işaret olarak algılıyorum. Geçtiğimiz günlerde bu bölümün bir faaliyeti olan Çocuk, Kent ve Yerel Yönetimler sempozyumuna katıldım. Teoriyi pratik hayatla buluşturmak amacında olan üniversitemizin içinde sempozyum süresince birçok belediye çocuklara yönelik yaptıkları çalışmaları kurdukları stantlarla sergilediler. İzmir’den Seferihisar Belediyesi bile gelmişti, Esenler Belediyesi zaten sponsordu, İstanbul Büyük Şehir, Ataşehir, Beşiktaş, Bakırköy, Beyoğlu belediyeleri aklımda kalanlar oldu. Beykoz’dan iki gazeteci arkadaşım ve ben.

İzmir Seferihisar’dan katılan Çocuk Meclisi Başkanı henüz 14-15 yaşlarında bir kız çocuğunu söylediği cümle beni bu konuda daha çok düşünmeye sevk etti. “Ben sadece çocukları seçtiği bir Başkanım” dedi. Ne muhteşem bir duygu düşünebiliyor musunuz? Asla ve asla kişisel çıkarlar gözetmeksizin, kişisel ilişkilerle manipüle edilmeksizin yalnızca oy verenlerin hür iradesi ile seçilmek, üstelik çocuk oldukları için bu durumdan şüphe bile duymaksızın bir seçimin olması muhteşem.

Bitmek bilmeyen enerjiye sahip, sürekli öğrenmeye açık, algıları ve ilişkilendirme becerileri yetişkinlerden daha üstün insanları Çocuk diyerek görmezden gelmek büyük haksızlık. Kent yaşamının zorunlulukları içerisinde iç mekânlara hapsedici, sanal mekânlara kaçmayı özendirici yapıyı değiştirebilmek için çocuk dostu zeminler hazırlanmalı ve düşünülmelidir. Onların haklarını gözeten planlar, programlar hatta politikalar oluşturmalı yerel yönetimler. Çocuk, kent ve Yerel Yönetimler olmak üzere üç alanı birleştiren bu sempozyum bana göre bu konuların gündeme gelmesi için çok güzel bir çalışma olmuştur. Beykoz Kent Konseyimizin Evrensel Haklar Komisyonundan sorumlu yürütme kurulu üyesi olarak gündemde öncelikli yer alması için gereğini yapacağım. Bu konularda yapılacak çalışmalara yol açtığı için emeği geçen herkese gönülden teşekkürler.