Ana Sayfa Köşe Yazarları 4.03.2014 3291 Görüntüleme
Gökhan Taneri Vural

Giresunlu bir ailenin Beykozlu evladıyım. Boğaziçi Üniversitesi Fizik mezunu olup bilgi iletişim sistemleri ve elektrik altyapı sistemleri kurdum. Yaklaşık 600 kişiye iş imkanı sağladım. Bu kişilerin büyük çoğunluğu Beykozludur. Siyasete girdim öncelikle Beykoz'a ve Ülkeme hizmet etmek için gönül verdim.Kırk yaşımdan sonra Anadolu Üniversitesi Yerel Yönetimler Bölümünden sonrasında da Kamu Yönetimi Bölümünden mezun oldum. Evli ve iki çocuk babasıyım. Benim olduğu kadar tüm çocukların daha iyi şartlarda yaşaması için elimden geleni değil yapılması gerekeni yapıyorum. Daha da fazlasını yapacağım...

BİLGİ SAHİBİ OLMADAN FİKİR SAHİBİ OLUNMAZ.

Bazı konular vardır ki üniversitenin herhangi bölümünü okumakla veya çok kitap okumakla pek öğrenilir konular değildir. İlgi alanınıza giriyorsa özel olarak araştırmanız, ihtisas yapmanız ve konuyla ilgili uygulamacılar ile birlikte uzun yıllar çalışmanız veya takip etmeniz gerekir.

Kamu yönetiminin ortaya çıkışı, kuramsal temelleri ve özellikleri; bilgi teknolojileri ile ilişkisi; Stratejik Planlama, süreci ve gelişimi; Kamu Performans Yönetimi ile amaçları, ilkeleri, süreci ve çeşitleri; E-devlet ile e-devlet politikaları, ortak politikaları ve ara yüzleri, e-demokrasi ve Türkiye Uygulamaları; Kamu Etiği ile; ilkeleri, kamu etiğinde kurumsal yapı ve işleyişi; Yönetişim ile; kavram, kuram ve ilkeleri; Kamuda Karar Alma ile; karar alma yöntem ve teknikleri, Afet Yönetiminin tanımı, unsurları, aşamaları…

Siyaset yapıyorum diyenlerin kaçı yukarıdaki konular hakkında bilgi sahibidir? Bilgi sahibi olanlarında kaçı siyaset yapabiliyor? Rahmetle anıyorum Uğur Mumcu’nun güzel bir sözü var; “Bilgi sahibi olmadan Fikir sahibi olunmaz.”

Maşallah bizde herkesin her konu hakkında ihtisası var, eskiden senetlerin arkasına pul yapıştırılırdı, biraz fazla pul yapıştırmak gerekince ALONJLU olsun derlerdi. Maksat kartvizitte isminin altına yazılan kelimeler alonjlu olsun.

2B SATIŞ OFİSİNİN ÜŞT KATINDA 2B DANIŞMA VAR.

Şimdi gelelim 2B Danışmanlığına; Yaklaşık bir yıl öncesinde afişler asıp 16 yıldır kullandığım cep telefonumu yazdığımda yüzlerce faydalananlar olduğu gibi durumu kavrayamayıp biraz nüktedan konuşanlar olmuştu. O zamanlarda söylediğim ve köşe yazılarımda da yazdığım gibi yasa çıktı fakat yasa hakkında halkımızın kafası karışık, ben sadece hemşerilerime hizmet etmek amacındayım demiştim. Aslında Maliye Bakanlığının veya Belediyenin bu yasa ile ilgili halkımıza daha iyi bilgi verebilmesi için en uzaktaki köylerimizdeki vatandaşlarımızın bile ayağına gitmeli demiştim. Neyse ki Belediyemiz Bazı mahalle ve köyleri Özel Proje Alanı olarak devir aldığından 2B satış ofisi kurduğu gibi durumu izah edebilmek ve vatandaşa yardımcı olabilmek amacıyla 2B Danışma Ofisi de kurmuş. Hayırlı olsun.

6527 SAYILI YENİ TORBA YASAMIZIN GETİRDİKLERİ;

25 Mahalle 20 Köyü olan güzel Beykoz’un sadece 15 Mahalle ve 10 Köyü Özel Proje Alanı olunca akılıma şöyle bir soru takılıyor. ÖPA iyi bir durumdu da ÖPA olmayan mahalle ve köylere neden üvey evlat muamelesi yapılıyor? Onlar bu ilçede yaşamıyor mu? Şimdi yeni torba yasamızda devir alınan (ÖPA olan) yerlerdeki rayiç bedel de devirin yapıldığı yıldaki emlak vergisi rayiç bedeli olacağını açıkça belirtiyor. (Daha önce belirlenen rayiç bedelin neredeyse onda biri) Satış bedelleri de buna göre düşeceği de anlaşılmaktadır. Bu haklardan diğer mahalledeki vatandaşlarımız neden yararlanamıyor? Bence büyük bir adaletsizlik ve haksızlık var.Onlara sadece tebligat geldi de ödeyemediysen hadi bir altı ay daha verelim de öde deniliyor. O da yasal faizlerini üzerine ekleyerek. Yahu adam zaten ödeyememiş, altı ay önce ödeyemeyen altı ay sonra nasıl ödeyecek? Üstelik ödeyemediğinde hakkını kaybedersin diye yazan tebligatlar gelmişken 50-80 yıldır yaşadığı, işlediği toprağını haraç mezat sat da git demek olmuyor mu?

VAY BENİM ORMANLARIM, VAH BENİM TORUNLARIM.

Herkes 2B yasası ile yıllardır alamadığı tapusunu alacağını düşündüğünden kanun diğer maddelerinde ne yazıyor diye merak etmiyor, hatta ilgilenmiyor bile. Ben yine de bazılarını yazayım da sonra bizim haberimiz olmadı demeyin. Mesela 6527/ 3.Maddesinde şöyle yazmakta: “Devlet ormanlarında, erişme kontrolü uygulanan karayollarındaki ulaştırma yapıları ve müştemilatı olan hizmet tesisleri ile bakım işletme tesislerine, karayolu sınır çizgisi içinde kalmak kaydıyla izin verilir. Devlet idareleri ile kamu kurum ve kuruluşlarınca yapılan, işletilen, işlettirilen veya yap-işlet-devret modeli esas alınarak yaptırılan ve işlettirilen bu tesislerden herhangi bir bedel alınmaz.

Ayrıca; demiryolu, otoyol, Devlet ve il yolları ile su isale hatlarının yapımında zorunlu olarak ortaya çıkan kazı fazlası malzemenin depolanacağı alanlara, Orman Genel Müdürlüğünce belirlenen yerlerden ağaçlandırma bedeli alınarak izin verilebilir.”

Vay benim ormanlarım, vah benim torunlarım. Bu zihniyet sizlere 20 yıl sonra havayı bile torbada parayla satacak, alamayanlar ölsün diyecek herhalde. Ya da bir zaman sonra torba yasanın birine “Şehir içinde ormana ne gerek var, tümden kaldırılsın yerine duvar yapıp dikey olarak çiçek dikilir” diye bir madde eklenirse şaşırmayalım. Hem maliyeti yüksek hem de sürekli bakım yapılması gerektiği için yandaşlara gelir kaynağı olur.

Kötümserliğe kapılmayalım, yurdumun duyarlı insanları ve özellikle gençler bu durumun farkında ve asla izin vermeyeceklerdir. Umarım sizde…

 

03 Mart 2014

Gökhan Taneri VURAL

info@gokhanvural.com

www.gokhanvural.com

İlginizi çekebilir

ŞİDDET TOPLUMUNUN YANSIMALARI

ŞİDDET TOPLUMUNUN YANSIMALARI

Kavacık Mah. Fatih Sultan Mehmet Cad. Tonoğlu Plaza No: 3/4 - +90 532 387 73 79 - BEYKOZ - İSTANBUL

Tema Tasarım | AnatoliaWeb