Ana Sayfa Güncel, Köşe Yazarları 4.08.2013 2721 Görüntüleme
Gökhan Taneri Vural

Giresunlu bir ailenin Beykozlu evladıyım. Boğaziçi Üniversitesi Fizik mezunu olup bilgi iletişim sistemleri ve elektrik altyapı sistemleri kurdum. Yaklaşık 600 kişiye iş imkanı sağladım. Bu kişilerin büyük çoğunluğu Beykozludur. Siyasete girdim öncelikle Beykoz'a ve Ülkeme hizmet etmek için gönül verdim.Kırk yaşımdan sonra Anadolu Üniversitesi Yerel Yönetimler Bölümünden sonrasında da Kamu Yönetimi Bölümünden mezun oldum. Evli ve iki çocuk babasıyım. Benim olduğu kadar tüm çocukların daha iyi şartlarda yaşaması için elimden geleni değil yapılması gerekeni yapıyorum. Daha da fazlasını yapacağım...

BAYRAM GELDİ BEYKOZLUNUN NEYİNE !

Beykozlunun büyük çoğunluğu 2B kanundan etkileniyor. Özellikle köylerden başlamak üzere birçok mahallelerde de tebligatlar geldi ve gelmeye de devam ediyor. Tebligatlarda üç ay içerisinde belirlenen tutarı veya taksitli satışların peşinat tutarını yatırmayanların haklarını kaybedeceği açıkça belirtilmekte. Ayrıca başvururken bedelin ne kadar olacağını bilinmemesine rağmen bu bedele itiraz haklarından feragat edildi. Ödenecek bedel yalnız tebligatta belirtilen kadar olmayacağını, bugüne kadar mevcut durum için harcanan emeklerden, çekilen eziyetlerden, yaşanan endişelerden de feragat edileceğini defalarca yazdım. Ne demek istediğimi anlamak istemeyenlere ve körü körüne takım tutar gibi başına ne gelirse gelsin çocuklarının geleceğini hiçe sayanlar için tekrar yazıyorum.

2B MAĞDURLARI İŞGALCİ DEĞİLDİR.

Eğer işgalci olsalar Beykoz’da işleri ne? Elli atmış yıl öncesi İstanbul’da işgal edilecek şehir merkezine yakın bugünlerde muazzam paralara satılabilen, hatta müteahitlere kat karşılığı verilmek sureti ile alış veriş merkezi ve ultralüx sitelere dönüşmüş bir sürü yer vardı. Örnek mi; Etiler, Arnavutköy, Ortaköy, Kağıthane v.b.  Sen kalk gel Beykoz’a. Bundan on onbeş yıl öncesine kadar Beykozlu Eminönün’e Karaköy’e giderken İstanbul’a gidiyorum derdi. (Hoş benim köyümde yani Mahmut Şevket Paşada halen öyle deniyor ama.)  Yani o kadar uzaktı. Mesafe olarak olmasa da ulaşım araçları, yolların durumu göz önüne alındığında akşam evde olabilmek için sabah çok erken kalkıp yola koyulmak gerekiyordu. Bugün yollar ve ulaşım araçları çok gelişti fakat bu sefer de trafik sıkışıklığı nedeni ile benzer durumdayız.  Artık yanı başımızda ekmek kapımız olacak fabrikalarımızda olmadığına göre İkitelli, Gebze gibi sanayi bölgelerinde iş bulabilen şanslı Beykozlular günlerinin en az üç saatini diğer İstanbul’da yaşayanlardan farklı olarak fazladan trafikte geçiriyor. İş bulamayan şansızlarımız ne yapıyor dersiniz? Bazı siyasi arkadaşlarımız ilçemizde bululan ultralüx sitelerde veya çok katlı plazalardaki şirketlere temizlik, kapıcılık, güvenlik v.b.  iş imkânları yarattığı için müteşekkir olmamızı söyleseler de bunca yıldır o insanlar için üniversite, meslek lisesi ve hatta kurslarının yetersizliğinin sorumluluğunu üzerlerine almamaktadırlar. Meslek edinmelerini yani daha rahat bir hayat standardı yakalamaları için fırsat eşitliği olmayan Beykozlunun fabrikalar varken emeklerinin büyük bölümünü harcayarak edindikleri mülklerinde de işgalci gözüyle bakılmakta. Tebligatla bildirilen tutara bu tür emek karşılıkları dâhil edilmemiştir. Hatta hiçe sayılmıştır.

2B YASASINDA GÖZ ARDI EDİLENLER.

6292 sayılı 2B yasamızda “Tebligatta belirtilen süre içerisinde mali sorumluluklarınızı yerine getirmemeniz halinde hak sahipliğiniz sona erecektir.” deniliyor ama ilave olarak “hak sahipliği sona erenlerden geriye dönük ecri misil yani haksız kullanım tazminatı talep edilecektir.” de deniyor. Yani bunca yıldır ailecek hatta sülalece verilen bedeller hesaba katılmadan yalnızca belirlenen astronomik rayiç bedeli ödeyemediğiniz için hak sahibi olamadığınız gibi birde borçlu çıkacaksınız. 

Ramazan bayramımızın yaklaştığı bugünlerde bu mübarek ayın hürmetine el insaf 2B mağdurları da insan olduğunu hatırlatırım. Toplumun içinde işgalci algısı yaratılarak bu mağdur insanlarımızın emeklerini, bugüne kadar ödedikleri bedelleri görmezden gelip çaresizlik içerisinde bırakmak zulümdür.  Mukaddes kitabımızın zulmü yasaklar, kul hakkı yemeyi en büyük günah sayar.

RAMAZAN BAYRAMIMIZ KUTLU, ADALET VE MERHAMET DUYGULARIMIZIN GÜÇLÜ YARINLARIMIZA VESİLE OLMASINI DİLERİM.   

02 Ağustos 2013

Gökhan Taneri VURAL

info@gokhanvural.com

www.gokhanvural.com

İlginizi çekebilir

BBP Adayı B. Murat Miniç

BBP Adayı B. Murat Miniç

Kavacık Mah. Fatih Sultan Mehmet Cad. Tonoğlu Plaza No: 3/4 - +90 532 387 73 79 - BEYKOZ - İSTANBUL

Tema Tasarım | AnatoliaWeb