Ana Sayfa Köşe Yazarları 7.07.2019 1500 Görüntüleme

TEKNOLOJİK DEFORMASYON

Bu yakıcı Temmuz sıcağında ne yazsam diye düşünüyorken memleketimin trajikomik manzaraları bana yine malzeme vermeye devam ediyor. İnsanlar asfaltta yumurta pişiren bu kavurucu sıcaklarda kendilerini en yakın sahile atma telaşındalar. Şile en revaçta deniz kenarı olan yerlerden olmakla birlikte ; bırak denize girip te kulaç atmayı , kumsalda kıçını koyacak yer bulabilirsen kendini şanslı saymalısın.

Hazır İstanbul boşalmışken bir belediye otobüsüne binip Beykoz yapsam dedim kendi kendime de ; lakin trafiğin ve otobüsün bu denli kalabalık olacağını hiç düşünmemiştim. Akbil’İ basıp ta içeri kendimi atmamla birlikte otobüsün havasız ortamı ve insanların ayakta bile ellerinden düşürmedikleri telefonlarına odaklandıkları gözümden kaçmadı. Otobüs adım adım ilerlerken gözüm şoföre takıldı birden. Adam bir yandan bana “ ilerlesene bilader “ derken bir taraftan da söylene söylene çanak okey oynamakla meşguldü . Şoföre doğru hafifçe eğilerek “ 6 yı şu yukarıya çekip seri yaparsan okey atmış olursun” dememle beraber , adam birden bana doğru dönüp maden bulmuş gibi gülümseyerek “ sağol abi “ demez mi ! Şoföre tekrar dönerek “ Trafikte problem olmasın sonra “ dediğimde ne yanıt verdi dersiniz ? “ Yok be abi! o kadar da acemi bir oyuncu değilim. Kolay kolay yenilmem okeyde ; kaçıncı seviyede olduğuma bir baksana ! “ içimden “ pes yani “ desem de nafile olduğunu bildiğimden açılan boşluktan bir iki adım ilerleyerek sıcak ve havasızlığın daha da ağırlaşan ter kokusu ile beraber insanın ciğerine işlediği bir ortamda insanların o telefonda dünyayı unutacak kadar ne bulduklarını merak etmeye başladım ama sonra düşündüm elinde telefon olmayan tek bendim ; demek ki garip olan bendim dedim kendi kendime .

Sonra birden eskilere gitti beynim . Cep telefonlarının ve bilgisayarların hayatımıza girmediği dönemleri yaşayan nesil çok iyi bilir ; yaşantımızın en temiz ve saf dönemleriydi o zamanlar. Şimdiki nesli ebeveynleri dışarı zor atarken 70’ li ve 80’ li yıllarda ise anne ve babası içeri sokamazdı . Sokakta oynanan Saklambaç , ortada sıçan , yakan top vs. oyunların aslında o yılların en güzel yılları olduğunu şimdiki neslin bu teknolojik canavarlara teslim olduğunu gördüğümüzde daha iyi anlıyoruz.

Bu teknolojik savaşı kaybeden inşallah insanlık olmaz; lakin ne zaman bilgisayar ve cep telefonları bizim oyuncağımız olur da biz onların oyuncağı olmayız ; işte o zaman bu savaşı kazanan insanlık olur .

İlginizi çekebilir

STOCKHOLM SENDROMU ŞÜKÜR ETME

STOCKHOLM SENDROMU ŞÜKÜR ETME

Kavacık Mah. Fatih Sultan Mehmet Cad. Tonoğlu Plaza No: 3/4 - +90 532 387 73 79 - BEYKOZ - İSTANBUL

Tema Tasarım | AnatoliaWeb