Ana Sayfa Köşe Yazarları 13.03.2023 788 Görüntüleme

RAGİF

Bugün günlerden 12 Mart; pek çoğunuz bilmese de bugün İstiklal Marşı’nın ulusal marş olarak kabul edildiği bir gündür ve bu müstesna marş’ın yazarı Mehmet Akif Ersoy ‘ dur.

Mehmet Akif Ersoy ‘ un asıl adı ise Ragif’dir yani Mehmet Ragif. Babasının ölümünden sonra yakın çevresi çok yaygın olmayan Ragif ismi yerine Akif olarak ona seslenmişler ve böylece de Mehnet Akif olarak kalmıştır.

Üstün bir mücadele ve kahramanlıklarla kazanılan Kurtuluş Savaşı sonrası, Milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un “Kahraman Ordumuza” hitaben yazmış olduğu şiir, 12 Mart 1921 tarihinde Birinci Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından İstiklal Marşı olarak kabul edilmiştir.

Dönemin eğitim bakanı Rıza Nur hatıralarında marş yarışmasını kendisinin açtırdığını yazar:”Yüce ihtilal ve savaş günleri. Böyle zamanlarda milletler en güzel milli marşlarını yaparlar.Bir milli marşın güfte ve bestesini yapana beş yüz lira maddi mükafat vereceğimi ilan ettim.”

Gazetelerde ise İstiklal Marşı yarışması şöyle duyurulur:

“Şairlerimizin dikkatine:

Milletimizin dahili ve harici İstiklal uğruna girişmiş olduğu mücadeleyi ifade ve terennüm için bir İstiklal Marşı. Umur-u Maarif Vekili Celilesi’ nce müsabakaya vazedilmiştir.İşbu müsabaka, 23 Kanun-u evvel sene 36 tarihine kadar olup bir heyeti edebiye tarafından,gönderilen eserler arasından intihap edilecektir ve kabul edilen eserin güftesi için beş yüz lira mükafat verilecektir.

Ve yine laakal beş yüz lira tahsis edilecek olan beste için bilahare ayrıca bir müsabaka açılacaktır. Bütün müracaatlar Ankara’ da Büyük Millet Meclisi Maarif Vekaletine yapılacaktır”

Yarışma için gönderilen hiç bir eser  milli marş olarak uygun görülmemesi üzerine Mehmet Akif’den rica da bulunulur. Zira herkes yazsa yazsa bunu Mehmet Akif Ersoy yazar demektir. Mehmet Akif Ersoy ‘un ise tek bir şartı vardır; o da ödül istememektedir. Yakın çevresinin iknası sonucunda Akif eserini yazar ve en sonunda da 1. Türkiye Büyük Millet Meclisinde 21 Mart 1921’de ulusal marş olarak kabul edilir. Ödül olarak verilen beş yüz lira parayı da Hilal-i Ahmer bünyesinde cepheye giyecek dikim işi için kurtulan vakıfa bağışlar.

Mehmet Akif Ersoy öldüğünde ise aynı saygınlığı görmüş müdür bilinmez. Ama Mehmet Akif’in Cenaze namazına bir hukuk fakültesi öğrencisi iken katılan Prof.Dr.Sulhi Dönmezer 5 Ocak 1987 de Tercüman gazetesinde “ Akif’in Cenaze Töreni” başlıklı yazısında o günü şöyle anlatacaktı  “O zamanların ülkemizde egemen tek partinin otoriter düzeni içinde kimse idare ile çelişkiye düşmek istemediği için basında Mehmet Akif’in yurda dönüşü ve hastalığının seyri hakkında pek fazla haber yayınlanmazdı…. Bizler alana geldiğimizde, namaz saatinin yaklaşmış bulunmasına rağmen bir tabuta rastlamadık, hep birlikte bekliyoruz. Birden lokantanın ön kısmını bir cenaze otomobilinin geldiğini gördük, iki kişi üzerine örtü dahi konmamış bir tabutu indirdiler. Yoksul bir fakirin cenazesinin getirildiğini düşünerek bir kısım arkadaşlar yardıma teşebbüs ettiler. Fakat tabutun Mehmet Akif’e ait bulunduğu anlaşılınca bir anda yüzlerce genç ağlamaya başladı. …Gençler hemen Emin Efendi Lokantasının bayrağını alarak tabutun üstüne örttüler. Sonra merhumun bir kısım arkadaşları gelmeye başladı ama ne vali, ne belediye reisi ve ne de tek partinin zimamdarlarından hiç kimse ortalarda yoktu.” Demektir . O döneme şahit olan bir öğrencisinin kaleme aldığı sözcüklerden ne anladıysanız o’dur .

Allah bu millete bir daha istiklal marşı yazdırmasın diyecek kadar vatansever olan ulusal şairimiz Mehmet Akif Ersoy ‘a Allah’tan rahmet diliyorum ve milli marşımızın iki dörtlüğünü sizlerle gururla paylaşıyorum.  Milli şairimizin de dediği gibi Allah bu millete bir daha istiklal marşı yazdırmayı nasip etmesin.

Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;

Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.

benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;

benimdir, o benim milletimindir ancak.

 

Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!

Kahraman ırkıma bir gül! Ne bu şiddet, bu celal?

Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal…

Hakkıdır, hakk’a tapan, milletimin istiklal!

 

Kaynakça: Vikipedi , Dünya Bülteni

 

 

 

İlginizi çekebilir

GÖKKUŞAĞI

GÖKKUŞAĞI

Kavacık Mah. Fatih Sultan Mehmet Cad. Tonoğlu Plaza No: 3/4 - +90 532 387 73 79 - BEYKOZ - İSTANBUL

Tema Tasarım | AnatoliaWeb