Geçenlerde Şehit Binbaşı Hüseyin Avni Alparslan’ın anıt mezarı açılışı için Ankara, Haymana’ya gittim. Çal dağlarının arkasında çorak bir ovada koskocaman bir tabela vardı. SON KALE. Anıt mezarın yanı sıra yeni yapılan bir müze, tesadüfen karşılaştığımız bir tanıdığımız tarafından gezdirildi. Teknolojiyi de kullanarak yapılan canlandırmalar çok etkileyiciydi. Sayıca ve silahça bizden üstün Yunan ordusu Ankara’nın 70 km yakınına kadar gelmiş, Sevr anlaşması ile paylaşılmış vatan toprağından daha da fazla pay alabilmenin açgözlülüğü, büyük ve uzun soluklu savaşlar sonunda geniş toprak kayıpları vererek ve sürekli küçülen, siyasal, sosyal, ekonomik yapısı değişen Osmanlı Devleti’nde savaş yorgunu bir halk. Tüm bunlara rağmen başarısız olacağı düşünülerek son çare başkomutanlık görevi verilen Mustafa Kemal Atatürk. Gözünü bile kırpmadan düşmana karşı savaşmış şehitlerimiz, atalarımız. Uçurumun kıyısından dönülen yer Haymana; son kale. Çok etkileyici ve duygusal zamanlar geçirdim.

Yeni kuşak okul derslerinde Sakarya Meydan Muharebesini okuduklarında Sakarya ilimizde yapıldığını düşünerek düşmanın Anadolu’nun ortasına kadar geldiğini pek fark etmiyorlar. Günlük yaşam kaygıları arasında bu vatanın nasıl bir uçurumdan döndüğünü, nasıl bir mücadelenin sonunda elde edilmiş bu Cumhuriyetin kıymetinin pek farkında değiller. Hoş bizim kuşaktan da şüpheliyim ancak hala istiklal marşımız okunduğunda burnunun direği sızlayan, gözleri dolan pek çok kişinin var olduğunu biliyorum. Daha 100 yıl bile olmadan birkaç nesil önceki öz anne ve babalarının fedakârlıklarını düşünmeden bir an evvel yurt dışına kaçmayı düşünen gençlerin sayısı günden güne artmakta.

Ankara’dan İzmir’e arabayla gitseniz eğer biraz kurtuluş savaşı hakkında kitaplar okuduysanız ve yüreğinizde memleket sevdası yanıyorsa, geçtiğiniz her ilçede gözleriniz dolar, minnetiniz artar. Polatlı, Eskişehir, Afyon adım başı şehitlik, 3 Ağustos’tan 4 Eylül’e kadar savaşarak ve yürüyerek gidilen bir güzergâhta olduğunuzu fark edersiniz. Okuduğunuz her bir paragraf zihninizde yeniden canlanır, memleket sevdası sizi sarmalar.

Sizin bu sevdanızı küçümseyenler oldukça, birkaç kelimeyle kurtuluş savaşını geçiştiren ve anlamamakta ısrar edenlere rastladıkça yüreğiniz parçalanır, kırılırsınız. Fakat içinizdeki sevda daha da yücelir. Siz bu hissiyatla bir şeyler yapmak en azından yaptığınız işin en iyisini yapma çabasındayken, çeşitli ayak oyunları yaparak, küçük gündelik menfaatler uğruna ahde vefayı önemsemelerin olduğunu görmek gerçekten çok üzücü.

Neyse ki gelişen çağımızda bilgiye ulaşmak, doğruyu araştırmak fazlasıyla kolaylaştı. Yeni neslin düşünce yapısı muhteşem ve en önemlisi millet olarak kurtuluş savaşı yaptığımız milletlerden daha genç bir milletiz. Bu yüzden Mustafa Kemal Atatürk’ün gençliğe hitabesi halen güncelliğini korur. Özellikle “Şahsi Menfaatlerini İstila Edenlerin Menfaatleri ile Birleştirmiş” olanları daha çabuk ve net anlayabileceklerdir. Sadece devleti yönetenlerin içindekileri değil, yönetmeye talip olanların içindekileri de anlayabileceklerdir. Ne de olsa “Muhtaç Olduğu Kudret, Damarlarındaki Asil Kanda Mevcuttur.”

Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun.

17 Ekim 2021

Gökhan Taneri VURAL