Sırtımı vermişim yatağa,  …uzanmışım. Gözümü dikmişim göğe. Bulutların koşturmacası bana kendimi hatırlatıyor; yorgunluğum yine aklıma düşüyor .  

    Kalbim ne kadar yorgun atıyor; duyuyorum sesini  . Tik tak tik tak tik tak … Sanki bir çalar saatin rakslarını andırıyor. Koca bir beden bu sesin emrinde ; o olmazsa sen de olmazsın.  

    Dizlerimse beni taşımıyor artık; kireçlenme, romatizma , sol diz de iç  dış menisküs yırtığı , diz kapağı kıkırdağında yumuşama… Yok yok yani. Doktor diyor protez takacaksın . Bunların ergen rahatsızlıkları olmadığı kesin. 

    Dizlerim böyle feryat ederken boynum , beni de unutma demez mi! Hiç unutur muyum seni; bunca yıl bana neler çektirdiğini bir ben bilirim bir de Allah. Doktorun demesine bakılırsa fizik hareketleri ile kefeni yırtarmışım da hala yırtamadığıma göre ya doktor da sıkıntı var ya da yaptığım fizik hareketlerinde.  

    Fizik hareketleri yaparken belim de kendini belli edercesine ben buradayım diyor. Lakin uzun zamandır şeytan kulağına ondan ses yok; olmasında zaten; bir o eksik ti. Yıllar önce arkadaşla kafe de bir şeyler içtikten sonra oradan ayrılmak üzere oturduğum masadan kalkarken “ kart “diye ses geldiğini duydum belimden … Ve o sesle beraber sanki klozete oturur vaziyette kalmıştım. Lakin bu sefer de doğrulduğum da adım atamayıp kilitlendiğimi hatırlıyorum.  Ayaklarımı sürüye sürüye arabaya kadar kendimi zor atmıştım. Yanımda ki arkadaş da kendisini atlatmak için numara yaptığımı zannetmişti bir süre.  Bunları hatırlayınca tüylerim diken diken oluyor.  

    Kendimi dinlememeye ve kendime bakmaya karar verip ilk önce dişçiye gidip ağız ve diş bakımını yaptırmak için dişçi koltuğuna attım kendimi. Dedim : ilk şu diş taşlarını bir temizle de taşları bir yerinden oynatalım bakalım deyince karşımdaki diş hekimi bayan “ ne bayat espri “ der gibi suratıma alık alık baktı ve “ oynatalım bakalım ” deyip resmen iş makinaları ile işe girişir gibi ağzımdaki diş taşları ile başladı savaşa … Ve diş hekimi bayan işini bitirip alnını sıvazladıktan sonra sizin taşları yerinden oynattık ama altta bulunan dördü hariç. Çünkü o dişleri, sizin yerinden bir oynatalım dediğiniz taşlar tutuyor. O yüzden onları alırsak taş gider ama dört tane dişte gider. Size tavsiyem dört diş için sekizli kaplama öneriyorum  . Birde yukarda bir dişiniz ölmüş  onun içinde yerine zirkonyum diş yapılmalı. Ne tutar bunların maliyeti dediğimde önüme kırk beş binlik maliyet çıkınca benim beynin devreleri birden yandı tabi. Bir dişimiz eksikti ; o da çıktı ve kare tamamlandı. Ben bunu bir düşüneyip deyip eve doğru yollandım ve eve gelir gelmez de kendimi “ ohhh be “ diyerek yatağa attım. Atmamla sırttaki yağ bezem de karyolanın kenarına gelince yağ bezesinin de kendini bana gösterdiğini fark ettim ve gülümsedim.  

    Birde tabi doğuştan iç kulak rahatsızlığı sebebiyle işitme cihazı kullanıyorum. 

    Bunlar benim canım ciğerim ya dedim kendi kendime  . Sırtımdaki Yağ bezemi de, artık ömrü  biten dişlerimi de, ağır işiten kulaklarımı da, yürüyecek dermanı kalmayan dizlerimi de bu hakleri İle seviyorum . 

    Evet görünen gerçek, vücudun artık alarm verdiği mi yoksa… 

    Tatile ihtiyacı olduğu mu?