Seçim sonrası özellikle muhalif kesimde bir değişim lafı aldı başını gidiyor. Seçim kaybedildi ya, yerel seçimler de yaklaşıyor, seçmene gaz vermenin en kolay yolu değişimden yana olmak. Yahu daha seçim neden kaybedildi, bunun sorumluları kim, nerede yanlış yapıldı, yanlış yapanlara ne gibi yaptırımları olacak gibi sorunların cevabı verilmemişken kısır döngü bir değişim söylemleri var. Amaç genç seçmeni etkilemek ise biraz zor olacak ama yaşı 30 üzerindeki seçmene değişim lafı küfür gibi geliyor ve bu bir türlü anlaşılmıyor. Ne değişimi kardeşim, ortada değişimle ilgili hiçbir şey yok, anca vaatler vaatler.

Zaten değişim yapılmıyordu? Sağ cenaha doğru kayış yok muydu? Hani, 40’a yakın milletvekili kayıp edilmiş bir seçim geçirmedik mi? Yine mi değişim? Değiş değiş bitmiyor. Benim gördüğüm, değişen hiçbir şey olmuyor. Biz uzun yıllardır değişim peşine takılanlar da değişti. En başta usandı kardeşim. Bir ömür böyle mi geçecek? Tamam geçsin, peki çoluk çocuğu niye kandırmaya çalışıyorsunuz. Onlarda usanınca ne olacak, nesiller boyu herkes bu söylemleri mi dinleyecek?

Önce kendini başkan seçtirme sistemi olan parti içi seçimlerinde delege sistemini kaldır, bütün üye oy kullanabilsin. Ona da nitelikli çoğunluk şartı koy, öyle düzmece, oldubitti seçimler yapılmasın. Sonra yerel ve genel seçimlerde yapılan güvenlik ihlallerini konuşalım. Parti içinde göstermelik demokrasi numaralarına devam edip hiç kimse değişim falan diyemez.  Açık açık yazıyorum parti içi demokrasiyi göz ardı edip kimse demokrasi havarisi olamaz.

Daha önemlisi milletvekili listelerini kim hazırladı? Kim bu bizi temsil edenler? Önseçim yapılmadı kimse üyelerin görüşüne başvurmadı. Kimsiniz siz kardeşim? Atatürk’ü, Demokrasiyi, Özgürlükleri dilinize pelesenk ederek bizi kandırdınız, Maraba mıyız biz, ağa ne derse eyvallah diyeceğiz? Hadi biz yedik, Z kuşağına yedirebilir misiniz? Eğer yediririz gibi bir düşünceniz varsa ki, var gibi görünüyor, laf la peynir gemisi yürümez.

Çalışanla çalışmayan üyeyi ayırt edebilecek bir sistem bile kuramamışsınız, il ilçe yönetimleri boğazına kadar pisliğin içine batmış; karşı tarafla işbirliği bile yapmış. Üç kuruş para uğruna kendi onurunun yanında memleketi, savunduğu değerleri satmış. Hatta bütün bunları artık herkes anlamış, görmüş. Ne anlatıyorsunuz siz değişim meğişim falan.

Bu saatten sonra kimse yemez. Unutmayın rakibinizin davası var ve seçmeni gönüllen bağlı. Koşa koşa sandığa gidiyor. Size oy veren kerhen, başka seçeneği olmadığı için oy veriyor ve onları seçeneksiz bırakan bizatihi sizsiniz. Garip garip delege sistemleri, d’hont sistemleri falan. Dalga mı geçiyorsunuz yoksa keriz mi sanıyorsunuz bu milleti.

Kimse böyle açık açık yazmaz, kısmet olur okursanız bu yazımı, kızmadan önce bir düşünün haksız mıyım? Yok, anlamadınız da gevrek gevrek görmezden geldiniz, aynı tas aynı hamam. Siz seçimlerde aday adayı olanları soymaya devam, memlekette son sürat dibe doğru devam.

Yıllar sonra üniversitelerde yüksek lisans veya doktora tezlerinde nasıl bir yanlış içerisinde olduğunuzu akademisyenler tez olarak yazar zaten. Belki bazı benim gibi açık sözlü yazarlar memleket nasıl elden gitti ya da memleket bu duruma gelirken sorumlular kimdi diye kitaplar yazar. İşte o zaman tarihe kapkara harflerle geçtiğiniz gündür.

Artık elinize ne geçecekse veya nasıl öyle bir aymazlığa düştüğünüzü torunlarınız okuyarak anlar.

Oh be geniş geniş, açık açık.

08 Haziran 2023

Gökhan Taneri VURAL